2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2. Tur Sonuçları ve Analizi

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2. Tur Sonuçları ve Analizi

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kaydedilmiştir. Seçimler, Türkiye’nin yönetim sistemi değişikliğine gittiği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kez uygulandığı bir süreçte gerçekleşmiştir. Bu bağlamda, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerin ardından oluşan sonuçlar ve devamındaki 8 Temmuz 2018’de gerçekleştirilen ikinci tur, ülkedeki siyasi dinamiklerin yeniden şekillenmesine zemin hazırlamıştır.

1. Seçim Süreci ve İkinci Tur Gerekçesi

Türkiye’deki 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu, çeşitli siyasi partilerin adaylarla katıldığı, geniş kitlelerin dikkatle izlediği bir seçim olmuştur. Ancak, ilk turda hiçbir adayın %50’lik seçim barajını geçememesi üzerine, ikinci tur seçimi gündeme gelmiştir. Bu durum, Türkiye’nin siyasi atmosfere olan ilgisini artırırken, seçmenin tercihlerini de belirlemede kritik bir rol oynamıştır. İkinci turda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile muhalefet adayı Muharrem İnce arasında bir yarış gerçekleşmiştir.

2. İkinci Tur Sonuçları

8 Temmuz 2018’de yapılan ikinci tur seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan, sandıkların %52,59’unu alarak yeniden Cumhurbaşkanı olmuştur. Muharrem İnce ise %30,64 oranında oy almış ve seçimi kaybetmiştir. Seçimdeki diğer adaylar, Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener, ilk turda elde ettikleri oyların etkisi ile ikinci turda yer almadılar, bu durum ise seçmen davranışlarını etkilemiştir. Ayrıca, ikinci tur seçiminde katılım oranı oldukça yüksek olmuş, bu durum Türkiye’deki demokratik süreçlerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

3. Seçim Sonuçlarının Analizi

İkinci tur sonuçları, Türkiye’nin siyasi panoramasında ciddi değişikliklerin habercisi olmuştur. Erdoğan’ın kazanması, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlüğe girmesi ile sonuçlanmış ve bu sistemle birlikte yürütme gücünde önemli bir konsolidasyon sağlanmıştır.

Seçim Stratejileri:
Erdoğan’ın başarılı bir seçim stratejisi uyguladığı, güçlü bir medya desteği ve halka hitap eden söylemleri ile dikkat çektiği gözlemlenmiştir. Bu strateji, özellikle Kürt seçmenler arasındaki geleneksel oy desteğinin bir kısmını sağlamaya yönelik olmuştur. Aynı zamanda, milliyetçi partilerle kurulan ittifaklar, seçimlerdeki başarıyı artırmıştır.

Muharrem İnce’nin Performansı:
Muharrem İnce’nin kampanyası, genç kitleler üzerinde etki yaratmış olsa da, bu etki yeterli düzeye ulaşamamıştır. İnce, sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanarak büyük bir destek toplasa da, köklü değişim talepleri ve partiler arası birlik olgusu, ikinci turda yetersiz kalmıştır. Ayrıca, İnce’nin saha performansının, Erdoğan’a karşı duyulan ihtiyacı karşılamada yetersiz olduğu söylenebilir.

4. Sonuç ve Gelecek Öngörüleri

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonrası Türkiye’nin siyasi yapısında köklü değişiklikler yaşanmaya başlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabulü ile birlikte, Türkiye’nin yönetim biçimi, yürütme gücünün daha fazla konsolide olduğu bir hale gelmiştir. Bu durum, siyasi partilerin ve muhalefetin nasıl bir strateji geliştireceği açısından önemlidir. İlerleyen dönemde muhalefetin, özellikle seçmen tabanında köklü değişiklikler yapması ve daha etkili bir birlikteliği sağlaması gerekecektir.

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve özellikle ikinci tur sonuçları, Türkiye’nin siyasal geleceğini belirlemede önemli bir mihenk taşı olmuştur. Toplumun farklı kesimlerinin siyasi katılım düzeyleri, seçim sonrası yapılacak siyasi değerlendirmelerin belirleyici unsurları arasında yer alacaktır. Seçimler, yalnızca o anki politik durumu değil, aynı zamanda gelecekteki demokratik süreçlerin de bir yansıması olacaktır.

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin 2. turu, Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik dinamiklerini yeniden şekillendiren önemli bir dönemeç oldu. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan ilk turda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en fazla oyu alarak 2. tura yükseldi. Ancak, bu süreçte muhalefet adayı Muharrem İnce’nin gösterdiği performans, Cumhurbaşkanlığı makamı için halkın geniş bir kesiminin alternatif bir lider arayışında olduğunu ortaya koydu. 2. turda, Erdoğan’ın aldığı oy oranı, Türkiye’nin mevcut siyasi atmosferinin bir yansıması olarak değerlendirilmelidir.

Seçim sonrası yapılan analizlerde, Erdoğan’ın kazanmasında en etkili faktörlerden birinin, Cumhur İttifakı’nın sağladığı birliktelik olduğu sonucuna varıldı. Bu ittifak, MHP ve diğer küçük partilerle sağlanan iş birliği sayesinde oy potansiyelini artırdı. Bununla birlikte, İnce’nin kampanyası da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tabanının mobilizasyonu açısından önemliydi. İnce, özellikle genç seçmenler ve kadınlar arasında etkili bir iletişim şekli geliştirebildi. Ancak, bu çaba, nihai sonucu değiştiremedi.

Seçim sonuçlarına göre, Erdoğan yüzde 52,59, İnce ise yüzde 47,41 oranında oy aldı. Bu sonuç, Erdoğan’ın 2002 yılından bu yana sürdürdüğü iktidarın devamı anlamına gelirken, muhalefetin de güçlenerek varlığını sürdürebilmesi için önemli bir dönüm noktasıydı. 2. turda İnce’nin almış olduğu oy, aynı zamanda muhalefetin konsolidasyonunu teşvik eden bir durum olarak yorumlandı.

Seçim sonuçlarının yerel ve ulusal politikalar üzerindeki etkisi de dikkate değerdir. Erdoğan’ın Cumhuriyetçi ve İslamcı söylemleri, Türkiye’nin jeopolitik konumunu ve iç politikalarını etkilemekte. 2. tur sonuçları, gelecekteki seçimlerde muhalefetin daha etkili stratejiler geliştirmek için bir fırsat sunmakta. Ayrıca, Erdoğan’ın Kürt seçmenler ve milliyetçi hareketlerle ilişkisi, gelecekteki politikalar üzerinde belirleyici bir faktör olmaya devam edecek.

Toplumun siyasi kutuplaşması da, sonuçlar üzerinde etkili bir faktördü. Seçmenin siyasi tercihlerinde etnik kimlikler, dinî inançlar ve sosyo-ekonomik dinamikler önemli bir rol oynadı. Erdoğan ve AK Parti, bu kutuplaşmayı kendi lehine çevirmek için çeşitli stratejiler geliştirdi. Özellikle “terörle mücadele” ve “ulusal güvenlik” söylemleri, seçim atmosferini şekillendiren önemli unsurlardı.

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin 2. turu, Türkiye’nin siyasi geleceğini belirleyecek yeni bir dönem başlatmıştır. Erdoğan’ın zaferi, güçlendirilmiş bir yürütme gücünü ve meclise yansıyan etkileri beraberinde getirmiştir. Fakat, bu süreçte muhalefetin yükselişi, siyasi dinamiklerin değişimini tetikleyebilir ve yeni liderlerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.

Seçim sonuçlarının ekonomik yansımaları da dikkat çekicidir. Erdoğan iktidarında yürütülen ekonomi politikaları ve uygulanan reformların, 2. tur sonuçları üzerindeki etkisi tartışmalara sebep olmuştur. Seçim sonuçları, Türkiye’nin ekonomik gidişatı ve piyasa beklentileri açısından da önemli bir sinyal vermektedir. Ekonomik istikrar, siyasi istikrarla doğrudan ilişkili olduğundan, bu durum Türkiye’nin geleceği hakkında çeşitli yorumlara yol açmaktadır.